5 Kasım 2012 Pazartesi

Karmaşık Duygular Silsilesi...

Ne zaman otursam şu bilgisayar başına dilim lal oluyor sanki, oysa anlatmak istediklerim o kadar yalın ve tek kelimeyle özetlenebilecek bir durumdaki. Ama ben yazmayı seviyorum en çok kalem ve kağıtla bütünlenip karalamayı, içimden ne gelirse, sözcükler uysa da, uymasa da. İçinde kendimden parçaları toplayıp aslında ben buyum demem, yazdıkça çoğalmak, çoğaldıkça içine sığamamak benimkisi. Hani bazen özlersiniz, dile getirirsiniz, yada bunu söylemeye çekinir, kıyıya köşeye iliştiri verirsiniz.

O  kıyıya iliştirdiğiniz yazıla da ansızın karşılaşırsınız o an hüzünle karışık bi yağmur bulutu geçer üzerinizden. Yine içimde ki şairle başbaşayım lö blog :/ ne yaparsam yapayım zamanı ilerletemiyorum sanki. Zamanın bi iminde sıkışmış kalmış gibiyim, bi ses duyuyorum gülümsüyorum, sonra durup düşünüyorum "ya biterse"... "Bazen hiç başlamaması bitmesinden iyidir" deriz ya hani, öylesi biraz hüzünlü, biraz da kekremsi bi özleme boğuluyorum.

Delice görme isteği sarmışken tüm bedenini sen neden bahsediyorsun diyorum kendime. Ama cevabı olmayan soruların içinden çıkmaya çalışıyorum, çalıştıkça daha çok batıyorum. Elimden tutup beni çekecek tek bi kelime bekliyorum. Ne çok şeyle savaşıyorum içimde be şair diyorum. Savaşmadan kazanamazsın diyor. Sonra başımı göğsüne koyup huzura bulanmam gereken yerde, yastığımla yeni bir iç savaşa giriyorum.... Gerisini ne siz söyleyin ne de ben anlatayım. Zira bazen sözcüklerimin esiri oluyorum, öylece susuyorum...

İçimdekileri bi gün yaşamam dileğiyle... Ve yaşamanız dileğiyle.

1 yorum:

  1. içte kalmasın da. içte kalınca çok kötü oluyor be canım. yaşarsın, hayat uzun. yaşarız hatta, görürüz.

    YanıtlaSil