25 Mayıs 2012 Cuma


Sessizdir Benim Çığlığım!


Bir çocuğun ağlamasına öykünen dudaklarım, bir aşkın hasretle yaktığı dudaklarıyla aynıydı aslında. Yaman bir çelişkiydi yani!!!
 
Kasım gelse de,en çok Haziran oluyordum!Her oyunda ebe seçiliyor,kendimi yakalamayı beceremiyordum. Şimdi iç kokum ağaç kabuklarnın kokusuna eş!
Sen!
Sen dokunulmayan tek yanımdın, sağlam korunan... Uzak yaşadığım sınırlı anılarımda, sınıra dayanamadığım bir delilik haliydi belkide. Hiç bir yere sığmazken yüreğim, dıştan içe yaslandığım bir garip buhran gibiydi...
 
Bir "aşk"ın dokunulmaya öykünen teni ve bir tenin aşkınla ölmeye deliren sesi vardı derinlerde bi yerlerde. Sağlam bir harmoni denmeliydi bunun adına...
Kimin elini tutmaya yeltensem, sadece yeltenmekle kalıyordu. Biliyordum ellerim hep kesilecek senin eline!
 
Oysa azla yetinmeyi biliyordum sömürmüyordum aşkı! Ben en çok kendimi sömürmeyi seviyordum...
 
Kızgınlıklarım vardı, en çok da kendime. Kadınlığıma! Çocuk kalmak gibi aptalca bir diretmem vardı. Ve ben sanki hep büyük olmak için doğmuştum! İsyandır, bu apaçık isyan!
 
Soruyorum ansızın kendime, ruhu deşilen kadınların, rahmi deşilen kadınlardan ne farkı var ki diye! Kadınsan sürekli deşiliyorsun işte... ve aşkın içinde piç gibi büyüyor ve sen susuyorsun.... susuyorum.... susuyoruz...
 
Çok konuşmak kadına yakışmıyor(du). Elini saçlarına dokunmak gibi masum isteklerin yanıp gidiyordu çünkü.  Zaten yalnızlığın yatağında yangın olmuyor muydu?
 
ŞŞŞŞŞİİİŞŞŞŞ!!!
 
Aşk öldüğünde ağlarmıydım?
Evet, kesin ağlardım diyor derinlerden gelen kısık bir ses...
Ona ben kıskanılacak, içini titreten bir aşk yarattım ve kutsadım!
 
Sonlar vardır son dersiniz, olmasını sonsuz istedğiniz.. ama son olmasını mecbur hissettiğiniz!!!
 
Ve, şimdi gitmeliyim....  Sende mutlu olmalısın!

1 yorum:

  1. "Sonlar vardır son dersiniz, olmasını sonsuz istedğiniz.. ama son olmasını mecbur hissettiğiniz!!!" cok net ifade etmissin; arayip da bir araya getiremedigim cumle! Bayildim!

    YanıtlaSil